Teknolojinin belirgin bir yükseliş kaydettiği yıllar insanların hayatında da gözle görülür değişimlere yol açtı; bu bir gerçek. Özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması ve insanların birbirlerinden çok uzakta olmalarına rağmen iletişim sağlayabilmeleri toplumların yaşantılarında ve davranışta kırılmalara sebep oldu. İşte bu minvalde X, Y ve Z nesilleri ortaya çıktı. Teknolojiyi anlamaya çalışan, yorumlayan ve sonunda ona adapte olan nesiller. Şimdi de Z jenerasyonunun yükselişine şahit oluyor dünya.
X jenerasyonu, genel olarak 1965-1979 yılları arasında doğanları tanımlamak için kullanılan bir terim. Bu da demek oluyor ki bu jenerasyonun en yaşlısı bugün 52 yaşında. Bu jenerasyon kitle iletişim araçlarının yeni yeni filizlendiği dönemin çocukları. Dolayısıyla modern iletişimle, geleneksel iletişim arasında bir geçiş döneminde bir çocukluk ve gençlik geçirmişler. Çalışma motivasyonu yüksek bir nesil. Fakat daha da önemli olan şu ki, çocukluklarının ciddi bir kısmını sokaklarda oyun oynayarak geçirmişler. Bu, yetişkinlikleri dönemindeki eğlence anlayışlarını da şekillendirmiş. Daha basit şeylerden mutlu olabilme kabiliyetine sahip olmuşlar.
Y jenerasyonuysa teknolojinin hayatımıza daha derin nüfuz ettiği bir döneme şahitlik etmişler. 1980-1999 arasında doğanları tanımlayan bu nesil, sokakta oyun da oynamış, evde bilgisayarla da vakit geçirmiş. Teknolojiyle ve getirdiği yeniliklerle barışık, fakat geleneksel eğlence anlayışından kopmamış bir nesil. Kitle iletişim araçlarının geliştiği bir dönemde çocuk olmanın verdiği güçle iletişime daha açık ve özgürlüğe daha tutkun bir nesil. Fakat uzlaşmacı olmayan bir yanı da var Y jenerasyonunun. Bir önceki nesle nazaran daha bireyciler. Bu jenerasyonun insanları bugünlerde iş hayatının içindeler. Eğlence kültürleri daha arada. Hem teknolojik hem de geleneksel eğlenceleri var.
Ve Z jenerasyonu… Tamamen teknolojiye entegre bir nesil. Çocukluklarından itibaren tabletlerle, cep telefonlarıyla büyüyorlar. Bilgiye ulaşmak onlar için, tüm insanlık tarihinde olduğundan daha kolay. Her şeyi her an öğrenme imkanına sahipler. 2000 yılından sonra doğanları tanımlayan Z jenerasyonunun en büyüğü bugün 17 yaşında. Bu neslin nasıl bir hayat süreceğini tahmin etmek güç. Zira insanlık tarihinde bilgiye ulaşımın ve iletişim kurmanın bu kadar kolay olduğu bir dönem yok. Uzmanlar bu neslin tatminsizlik çektiğini söylüyor. Hiç çaba sarf etmeden her istediğine ulaşmaktan kaynaklanıyor bu. Eğlence kültürleri bile tamamen teknolojinin sınırları içerisine sıkışmış durumda.
Bu jenerasyonun ilk yetişkin bireyleri yaklaşık olarak 7-8 yıl sonra iş hayatına atılıp çalışmaya başlayacaklar. Yaklaşık 10 yıl sonra da kontrolü Y jenerasyonunun elinden alacaklar. Bunun nasıl sonuçlar vereceğini öngörmek güç. Fakat teknolojiyle iç içe, eğlence ve tüketim kültürünün baştan aşağı değiştiği bir gelecek olacağı muhakkak.
Fırsatları ortaya çıkarma, hedefleri gerçekleştirme ve yenilikçiliği benimseme yolunda ilk adımı atmaya hazır mısınız? Buradayız ve bağlantı kurmak için sabırsızlanıyoruz.